Hukuk Devleti
Kuvvetler ayrılığı prensibi ve devlet gücünün yasalara ve anayasaya bağlılığı hukuk devletinin ana özelliğini oluşturur.
Yasama, yürütme ve yargı organları arasında işlevsel ayrım vardır. Bağımsız devlet organları (parlamento, hükümet, mahkemeler) bu işlevleri üzerlenir. Alman anayasasına göre, yürütme de dahil olmak üzere tüm devlet organları anayasal düzene tabidirler. İdari birimler ve mahkemeler yasa ve hukuka bağlıdır. Tüm devlet erki insanın onur ve haysiyetini korumakla (Federal Almanya Anayasası, Madde 1) yükümlüdür. Herkes temel haklara sahiptir ve bu çerçevede devlete karşı hakkını arayabilir. Eğer kişiler devlet organlarınca temel haklarına zarar verildiği kanısına varırlarsa, anayasa mahkemesine kadar uzanan yolda yasal haklarını arayabilirler. İdarenin aldığı kararların doğruluğunu bağımsız mahkemelerde kontrol ettirme olanağı da vardır.
Federal Almanya’da yargı yetkisi beş bölümden oluşur:
- Evlilik ve aile hukuku gibi konuları da kapsayan medeni ve ceza hukuku davalarına bakan sulh mahkemeleri.
- İş ilişkileriyle ilgili anlaşmazlık konularına bakan iş mahkemeleri.
- İdari mahkemeler idare hukuku ile ilgili tüm kamu davalarına bakarlar.
- Sosyal sigorta sistemi çerçevesinde oluşan anlaşmazlıklara bakan sosyal mahkemeler.
- Vergi ve harçlarla ilgili davalara bakan vergi mahkemeleri
Almanya’da yargısal karar verme yetkisi meslekten hakim bağımsız kişiler tarafından kullanılır. Hakimlerin büyük çoğunluğu ömür boyu atanmıştır ve sadece yasa ve hukuka bağlı olarak karar verirler
Savcılar ceza davalarıyla ilgilenirler. Cezai durumla ilgili şüpheli olayları araştırıp, aydınlığa çıkarmakla görevlidirler
Avukatlar bağımsız danışman ve savunucu olarak her türlü yasal durumla ilgilenirler. Avukatlık ücretleri tespit edilmiş harç tarifelerine göre ödenir. Düşük gelirliler adli yardım isteminde bulunabilirler.